20 yıl kadar öncesinde küçücük bir tatil köyü iken,turizme açılmasıyla birlikte,turizmin en önemli merkezlerinden birisi haline gelen KEMER..
Hızla içinden geçerken,Akdeniz ikliminin yabancı olduğu aşırı ve dondurucu soğuğa aldırmadan resmini çekmek için arabadan inip,5 dakika kadar mesafeyi,1 saat gibi hissederek yürümek durumunda kaldığım saat kulesi..
Dışarıya çıkmadan önce o kadar soğuk olabileceğine ihtimal bile vermedim..
Arabadan indiğim an,o dondurucu soğukta oraya yürümenin o anda yapılabilecek en gereksiz şey olduğunu anlamıştım ama ,çıkmıştım bir kere..Hemde ''bu soğukta ne resmi,daha geniş bir zamanda çekersin,acelemiz var''diyen eşime;''Ne soğuğu,üşümem ben,5 dk.dan bişi olmaz'' diyerek.. O kadar kendinen emin bi şekilde çıkan biri olarak o soğuğu gördükten sonra geri dönüp,''ben sana söylemiştim,biraz söz dinle'' cümlesini duyup,fevriliğimi bi kez daha tescilletmemek için, yoluma devam ettim.Dönüncede,iliklerine kadar üşümenin ne demek olduğu bizatihi yaşayarak tecrübe eden ben,gayet kendinden emin ''O kadarda soğuk değildi,sizde gelseydiniz keşke'' dedim ama...Hayatımda o kadar üşüdüğümü hatırlamıyorum..:)
ANTALYA'DA GECE...ne güzel çekmişim:))
Antalyada bir pazar günü...Nerde bu insanlar demekten kendini alamıyorum..Saat öyle çok erkende değil öğle olacak nerdeyse..Ama böyle sakin,sessiz dolaşmanın keyfide bir başkaymış:)
Aradan 1 saat felan geçtikten sonra insanlar ortaya çıkmaya başlıyolar:)) Bende bu arada Antalyayı keşfe çıkmış turist edasıyla biçok foto çekiyorum:))
Antalyamızın meşhur falezleri,masmavi berrakmı berrak denizi, komple bitiğiz şarkısı eşliğinde tekne gezintisinden dönen gençliği:)) ve yan fondaki ismini bilmediğim kırmızı bi tomurcuk..Ve kayaların arasından denize doğru yol almış minik bir şelalecik...İşte Antalyadan doğal ve bir o kadar renkli bir manzara...
Sessizdi yeryüzü
Yeryüzünde bircik Akdeniz vardı
berrak ve ışıl ışıl...ve uzaklarda bir gemi..
Helenistik dönemde Bergama Kralı II. Attalos (M.Ö. 159-138), bölgenin stratejik dönemini dikkate alarak buraya bir Liman - şehir kurdurmuştur. Kent, kurucusunun adından dolayı "Ataleia" olarak anılmıştır. Arap kaynaklarında şehrin adı "Antaliye", Türk kaynaklarında ise "Adalya" olarak geçmektedir. Yerleşme, 20. yüzyılın ilk çeyreğinden başlayarak "Antalya" olarak adlandırılmıştır...:))) Teknoloji güzel şey..
Sular pırıl pırıl, rüzgârı mis kokulu,
Kuş uçmaz eski Türk kalyonlarının yolu.
Sağda, sıra dağlarla kabaran Anadolu,
Yeşil eteklerinde tükeniyor Toros'un.
F.H.D
Deli gibi bir gürültü, ansızın,
Yırtılırcasına yarılır sessizlik,
Düşünür Akdeniz.
İşte uçaklar geçer havalarından
Kalır mavilik üstünde apak izleri,
Akdeniz anlar ve sever. f.H.D
Yivli Minare Antalya'daki ilk islam yapılarındandır. XIII. yüzyıla ait bir Selçuklu eseridir. Kaidesi kesme taştandır. Gövde kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden yapılmıştır. 8 Yivlidir. Minare günümüzde Antalya kentinin sembolü durumuna gelmiştir. Yüksekliği 38 m. olup 90 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır.:)) Çıkmayı hiç düşünmemiştim başka bigün denicem inşallah:))
Gölde yüzen ördekler..
Yoldan geçerken,yeni açılmış olması hasebiyle yeni gördüğümüz(yoksa bizden kaçmaz:))) mısır çarşısına uğrayalım diyoruz..Yeni olduğu için tüm dükkanlar açılmamış,İstanbul'daki kadar büyük olmasada isteklere cevap noktasında çok fazla eksiği olmadığını düşünüyorum.Heleki tüm dükkanlar faaliyet göstermeye başladığı zaman inşallah hem esnaf için hem Antalyalılar için güzel bi yer olur..Burası baharat bölümü çanta,hediyelik,takı vs. dükkanları hemen yan tarafında ve özellikle çantalar oldukça uygun.Şöyle söyliyim normal şartlarda 1 çanta alacağınız fiyata ordan rahatlıkla 5 çanta alabilirsiniz:)) Marka değil ama gayet hoş çantalar var.Gidin,görün, alın,verin ekonomiye can verin  ))
Mısır çarşısı içinde bir hediyelik eşya dükkanı..Tuğrası hoşuma gittiği için paylaşmak istedim..
Çarşı içinde rastladığımız hıdır..Kuşlara karşı ilgisi olan biri olmadığım için öylesine geçiyodum fakat elma yemesi dikkatimi çekince resimleyim dedim..Kuş elma yiyo:))
Sueno Hotels Beach Side. “ İşte Tatil böyle bir mekanda yapılır “ dedirtecek kadar güzel bi ortam. Turizm sezonu başlangıcı ve bitiminde oldukça uygun fiyatıylada insanı cezbeden dünyadaki cennet mekanlardan biri..
Voyage Belek....
Söylenecek çok fazla şey yok aslında,eşsiz deniz ve doğa manzarası ve modern mimarisiyle voyage belek harika biyer..Restoranları günün her saati açık ve restoranlarının farklı dekore edilmiş olması herdefasında değişik bir mekana gelmişsiniz hissi veriyor.Zengin menüsüylede göz kamaştırıyor.(günün birinde yemek sitesi yapacağımı bilseydim çekerdim tüm resimlerini önümüzdeki baharda inş:)
Majesty clup kemer
Her odası kral dairesi genişliğinde ve konforunda muhteşem biyer..
Şahh in paradise...kumluca'nın hemen yanıbaşındaki cennet..(Yıllar oldu bu resmi çekeli,ki bilseydim günün birinde böyle bir şey yapacağımı daha ne resimler çekerdim.Bundan sonra inşallah).Şahh in,Alternatif turizmin Antalyadaki 2 numaralı tesisi. 1 numara BERA ALANYA..:))
'insan böyle biyerde yaşasa hiç ölmek istemez' demiştim eşime ilk gittiğimiz zaman:) Oda zamanla alışırsın ve sıkılırsın demişti:) Sıkılmak değil belki ama insan bir süre sonra normal hayatına dönmek istiyor.Hayat acısıyla tatlısıyla,zorluklarıyla anlam kazanıyor.Ve bir hakikat varsa oda insanoğlunun doyumsuz olduğu..Her güzel şeye ulaşıldığı zaman sürekli daha güzelini istiyor insanoğlu...
Rabbim istediğiniz tüm güzelliklere ulaşmayı nasip etsin....
|
))
